Bir sivil toplum örgütünün düzenlediği yardım konvoyuna ait gemilere İsrail ordusu baskın yaptı ve TC vatandaşlarını öldürdü, yaraladı, tutukladı ve gemilere el koydu. Simdi tüm olayın analizini yapmak zorundayız. Yardım konvoyunun amacı neydi? Gazze kuşatmasını delmek mi yoksa yardım malzemelerini Gazze'ye ulaştırmak mı? Bir sivil toplum örgütü askeri kuşatmaları delemez, zaten böyle bir işlevi de yoktur. Olsa olsa yardımları iletmeyi amaçlamıştır. Fakat gerçeklerin böyle olmadığını biliyoruz. Bu sivil toplum örgütünün amacı kuşatmayı yarmak, ablukayı kaldırmak ve ambargoyu delmekti. Eğer amaç yardımın iletilmesi olsaydı, İsrail devletinin eliyle sivil toplum örgütünün gözetiminde yardımları rahatlıkla ulaştırabilirlerdi. Ayrıca gemideki aktivistlerden bazılarının amacının açıkça kuşatmayı delmek olduğunu biliyoruz. TC Hükümeti de bunu çok iyi biliyordu. Yani bu hükümet yardim konvoyuna diplomatik ya da askeri destek sağlamadan, kuşatmayı delmesi için konvoya izin verdi. İnsanlarımızı İsrail üzerine bir piyon gibi sürdü ve simdi de ölümler üzerinden politika yapıyor, uluslararası alanda Ortadoğu sorununda daha güçlü bir oyuncu olmaya çabalıyor, belki de bunu iç politika malzemesi yaparak milletin gözünde tükenmiş olan kredibilitesini artırıp 2011 seçimlerine oynuyor, ya da CHP'nin son dönemdeki popülaritesini kırmak, yeni Ergenekon operasyonlarını ikinci plana atmak için gündem yaratıyor. Eğer hükümet Gazze kuşatmasını delmek üzere giden konvoya müdahale etmiyorsa bu misyon ayni zamanda hükümetin de misyonu demektir. Demek ki TC Hükümeti Gazze kuşatmasını kaldırma politikası oluşturmuş. Aksi takdirde, böyle bir politikaya sahip olmasaydı, konvoyun İsrail saldırısına uğrayacağını açık açık görüp yardımların ulaştırılması için İsrail ile diplomatik ilişki kurabilir ve konvoydaki ölümleri engelleyebilirdi. Demek ki hükümet ölümler üzerinden bir politika gütmeyi öngörmüş.
Gelelim Gazze kuşatmasını yarmak gibi bir politikanın Türkiye için gerekli olup olmadığına. Evet, Türkiye özellikle bölgesinde Gazze kuşatması gibi bir insan hakları ihlaline izin vermemeli veremez. Fakat bu duruma karsı çıkmanın yolu önce bir sivil toplum kurulusunun insani yardım götürme bahanesiyle, amacı dışında kuşatma yarmaya gitmesine göz yummak ve konvoydaki insanların İsrail tarafından katledileceğini bile bunun üzerine politika oluşturmak mıdır? Ayrıca, böyle bir politikada uluslararası destek alınmadan başarılı olunamaz. Mısır bile Gazze'ye ambargo uygularken, Körfez Arapları Filistin meselesini hiç takmazken, işgal altındaki Irak Filistin konusunda hiçbir şey yapmazken TC Hükümetinin bu ise tek başına kalkışması akıllara tek bir olasılık getiriyor: ABD'nin hiç de memnun olmadığı şiddet yanlısı sağcı İsrail hükümetini düşürmek için Türkiye üzerinden bir oyun oynuyor olması. Anlaşılan, konvoydaki can kaybı ne kuşatmayı yaracak ne de Gazze ablukasını kaldıracak ne de bölgeye barış getirecek. TC Hükümeti de bu meseleden ancak hamaset üretebilir.
Konvoyda ölenler şehitlik yolunca canlarını verdiklerine inanarak öldüler, onlar duruma razı. Ölmeyenler İslam yolunda büyük hizmet verdiklerine inanıyorlar, onlar da razı. TC Hükümeti Arap dünyasında karizmasını artırdı, onlar da çok razı çok kazançlı, üstelik 2011 seçimleri yaklaşmışken iç politika malzemesi yapacakları bir "van minüt" vakası daha ürettiler. ABD istemediği İsrail hükümetine el altından Türkiye üzerinden büyük zarar veriyor, yakında İsrail’de hükümet değişecektir, çünkü İsrail medyası İsraillilere hükümetlerinin nasıl bir ahmaklık yaptığının propagandasını çok iyi yapıyor, tam ABD'nin istediği gibi. ABD de çıkarlarını koruduktan sonra bize yalnızca bu durumu analiz etmiş olmak düşer. Eee, alan razı satan razı...
Türk milleti ise bu oyunu iyi görsün ve hamasete kapılmasın, milletin çıkarları Gazze kuşatmasının kaldırılmasında değil, İskenderun’da şehit edilen askerlerimize yapılan saldırıların önlenmesindeydi ve gelecekteki saldırıların önlenmesindedir. TC Hükümeti öncelikle Filistin meselesiyle ilgileneceğine Türkiye'deki terörü bitirmekle ilgilensin! Ama anlaşılıyor ki ne millet bunu hesabini yeterince sorabiliyor hükümetten ne de hükümet çıkarlarını milletin çıkarlarıyla aynı görüyor.
Hayırlısı...